
Açıklama
Aynı gün, aynı sağlık kurumunda dünyaya gelen iki bebek, yatak rakamının azlığından dolayı yan yana yatırılırlar. Ailelerinin “doğar doğmaz birbirlerini buldular” lafı üzerine beşik kertmesi yapılan bebekler, adlarını da efsane aşıklar Leylâ ve Mecnun’dan alırlar.
Aradan 25 sene geçer. Bir sabah ailesi Mecnun’a gidişatı anlatır ve Leyla’yı istemeye giderler. Mecnun başta bu gidişattan rahatsızlık duysa da Leyla’yı görür görmez aşık olur. Onu etkilemek için ne yapacağını öğrenemeyen Mecnun, bir gece düşünde aksakallı dedeyi görür. Aksakallı dedenin düşlerinden çıkıp Mecnun’la birlikte yaşamaya başlamasıyla da işler karışır.[6] Mecnun Leylayı bir trafik kazasında kaybeder. Bu gidişatı kabullenemeyen Mecnun 1 sene kimseyle konuşmaz. Daha sonra Leyla’nın uzuvlarının bağışlandığını bilir. Bunun peşine düşen Mecnun Leyla’nın kalbini alan Şirin ve ciğerini alan Sedef ile tanışır. Bir yanda kültürlü ve akıllı Şirin öteki yanda kuryelik yapan ve kendi gibi olan Sedef vardır. Mecnun ikisi arasında gidip kazanç ancak ikisiyle de mutlu olamaz. Sedef ve Şirin semti terk eder. Leyla’sının peşinde çöllere düşen Mecnun daha sonra babasının daha önceki bir dostu olan Ömer’in kızı Leyla’ya aşık olur.